Genel Kurmay Bir Köstebek Oyunu ile Karsi Karsiyadir

[*POYRAZ]

1. Konusu suç teşkil eden eylemlerin yapılmasını isteyen bir askeri plan
olamaz. Olursa eğer, bu bir askeri plan değil, bir yer altı örgüt eylem
planı olur ki, Türk Silahlı Kuvvetleri böyle bir plan yapmaz.


Bu paragrafa içtenlikle katılmayacak bir Türk vatandaş olamaz, olmasa gerek…


2. Medya’da, bize yansıyan bilgiler çerçevesinde, böylesi bir plan
Genelkurmay Karargahında hazırlanmış ise eğer, bu plan Türk subayları
tarafında değil, Ordumuza sızdırılmış köstebekler tarafından hazırlanarak,
medyaya yansıtılmıştır.


Bu dahi aynı içtenlikle matlub edilen bir durum olup, aksinin şuyu-u bile
vukuundan beter, kadim, şanlı Türk Ordusu’nu tenzil ile, manevi şahsına
karşı işlenen ağır suç olup, buna kimse cüret edemez…


3. Bu durumda Ordumuza düşen görev bu köstebekleri bulmak ve hak ettikleri
şekilde yargılanmalarını sağlamaktır.


Evet, bu husus, her vatandaşın ordumuzun yönetim ve denetiminden sorumlu
olanlardan muaccel talebi olup, ordu saflarına sızmış olan bütün çaşıtlar
(cusus köstebekler) bulunarak, hak ettikleri cezaya mutlaka
çarptırılmalıdır; ister Erat, ister Subay, isterse General sınıfında
olsunlar hem…


4. BALYOZ GÜVENLİK PLANI hakkında da düşüncelerimiz aynıdır;


*Türk Ordusu cami bombalamaz, kendi uçağını düşürmez*.


Bu yine köstebek işidir; mevcut plana bu şekil yalan ve alçakça eklemeler
yapılarak gerçekmiş süsü verilmiştir.


5. Diğerleri için de düşüncemiz aynıdır, konusu suç teşkil hususları ihtiva
eden ve Türk Ordusuna aitmiş gösterilen her belge, her plan, her doküman
köstebek işidir, köstebekler bu iş için yetiştirilmiştir.


Evet lakin, Çaşıtlar bulunup, ortaya Türk kamuoyuna açıklanmadıkça, bu
ifadelerin temenniden öte bir manası olmayıp, umulan güven tesis ve
tazelemisine kifayet edebilmesi memkün görülmemektedir…


6. Hepimiz soğukkanlılığımızı korumalı, sabırla Genelkurmay’dan yapılacak
resmi açıklamaları beklemeli, asla ve asla Ordumuzdan şüpheye düşmemeliyiz.


Genel Kurmay’dan bu güne kadar inikas ile, bizlere ulaşan
bilgilendirmelerde görülüp, dikkatlere takılan kimi tezatî durum ve
beyanları hiç olmamış saymak mümkün olsa bile, bunun, mevcut vaziyetin
ihtiva ettiği vahamet ve duyulan kaygıyı külliyen ortadan kaldırabilecek
istidada erişebilmesi, bizlerin hüsn-ü niyetlerinden ziyade, onların samimi,
ciddi, dirayet ve gayretlerine bağlıdır.


Türk milleti bu zorlu süreçleri de kendi sağduyusu ile aşmasını bilecek,
Ordumuza leke sürmeye kalkan, Ordumuzu küçük düşürmeye kalkan ve Ordumuz ile
milletimiz arasına girmeye kalkışanlara günü geldiğinde adalet önünde hesap
sormasını da bilecektir.


Bunda kuşku yoktur…


Erdal SARIZEYBEK
2 Mart 2010