Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Cumhuriyet Devriminin Türkiye’deki Anlamı…(İlhan Sekçuk)

Aşağa gitmek

Cumhuriyet Devriminin Türkiye’deki Anlamı…(İlhan Sekçuk) Empty Cumhuriyet Devriminin Türkiye’deki Anlamı…(İlhan Sekçuk)

Mesaj tarafından Kuva-yi Milliye Ptsi Nis. 26, 2010 7:33 pm

Köşe yazarlığı olumlu ve olumsuz yanlarıyla, birbirine dolanan dört kollu saç örgüsü gibidir.

Yazar çoğu zaman aynı konuyu köşesinde çiklet gibi çiğnemek zorunda kalabilir. Kendi hesabıma ben ‘cumhuriyet’ ile ‘demokrasi’ arasındaki bağıntıyı anlatmak için son otuz yılda kim bilir kaç yazı yazdım?..

1960’larda bu konu çok yazıldı..

1990’larda yineleniyor.

*

Sıradan bir ansiklopediyi açan meraklı, şu ‘harcıâlem’ satırları okuyabilir:

“Cumhuriyet monarşinin karşıtıdır. Monarşi veraset yoluyla iktidara geçen bir kral ya da sultanın devlet başkanlığı yaptığı siyasal rejimdir. Ancak her cumhuriyet demokrasi değildir.” Evet, nice cumhuriyetin tepesinde diktatör var; Latin coğrafyasında bu tür devlet başkanına “caudillo” (şef) deniyor; Kuzey Amerika’da ise ABD Cumhurbaşkanı demokratik bir devletin başıdır. Kralın, devletin başında göründüğü nice Avrupa ülkesi de -İsveç, Norveç, İngiltere vb.- yeryüzünde demokrasiye örnek gösterilmiyor mu?..

1960’lı yıllarda bu ‘basit’ gerçeği yineleye yineleye dilimizde tüy bitti; 1970’lerin sonunda İran’da şah gitti, yerine şeriatçı cumhurbaşkanı geldi; kafalar karıştı.

1990’larda durum ne?..

*

Şeriatçı, Kürtçü, yeni mandacı takımı son yıllarda bizim eski yazıları yineliyorlar; ama, başka amaçla!.. Hedef Türkiye’de gerçekleşen 1923 Cumhuriyet Devrimi’ni küçültüp azımsamaktır.

Bu takım diyor ki:

“Fransa’da devrim gerekli miydi?.. Bugün dünyanın en demokratik ülkelerinde devletin başında kral vardır; İskandinav ülkeleri bunun örnekleridir; Hollanda, Belçika, Danimarka ne güne duruyor!.. İngiltere’de kraliyet ailesinin yanı sıra İspanya’da krallık demokrasinin güvencesi gibidir.”

Demeye getiriyorlar ki:

“Mustafa Kemal, padişahlığı yıkmasaydı, demokrasiye daha kolay geçilirdi.”

Cumhuriyeti azımsamak üzerine bir dalga, meyhaneden camiye dek uyuşturucu gibi yayılıyor, yalınkat kafa 1923 Devrimi’nin ne anlamını kavrayabiliyor ne de felsefesini…

Peki, gerçek nedir?..

*

Avrupa’da ‘Rönesans-Reform-Aydınlanma’ süreçleri, sanayi devrimiyle yapılanan bir toplumda demokrasiyi üretti; feodal düzen aşıldı; burjuva sınıfı endüstri devrimiyle siyasal ve ekonomik iktidarı eline geçirdi; krallık, büyük burjuvazinin elinde bir oyuncağa dönüştü; laiklik (ya da sekülarizm) toplumda yaşama biçimi olarak benimsendiğinden krallığın iktidar dayanakları tarihe karıştı.

Ya Türkiye’de durum neydi?..

Ülkemizde demokrasinin altyapısını oluşturacak bir sanayi devrimi olmadığı için, padişahlık ve halifelik kurumunun feodal dayanakları ve ümmet tabanı 20’nci yüzyılın ilk çeyreği sonunda da canlı güçlerini koruyordu.

1923 laik Cumhuriyeti, Türkiye’de feodal ortaçağ kurumlarını yıkarak ‘milli demokratik devrim’i gerçekleştirdi; çağdaş demokrasinin yolunu açtı.

*

Şeriatçı (dinci-İslamcı mürteci) tehdidi altında bulunan Türkiye’de laik Cumhuriyet elden giderse, demokrasiyi ancak rüyamızda görebiliriz.

Anadolu halkı için Cumhuriyet hayat memat sorunu…

1923 Cumhuriyet Devrimi, Avrupa’daki cumhuriyet örneğine benzemeyen bir tarihsel içeriğe sahip!.. Cumhuriyet, Fransa’da başka, İran’da başka, Türkiye’de ise bambaşka bir anlamı vurguluyor; toplumbilimin ve siyasal bilimin abecesinde yazılı bu ayrım…

(29 Ekim 1997 tarihli yazısı)

İlhan Sekçuk
Kuva-yi Milliye
Kuva-yi Milliye
Kemalist Yönetici
Kemalist Yönetici

Mesaj Sayısı : 291
Kayıt tarihi : 28/01/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz