Yalancı Samimiyet
1 sayfadaki 1 sayfası
Yalancı Samimiyet
Merhaba Kemalist okurlar,
Malum son dönemlerde bir Kürt açılmı meselesi almış başını gidiyor.Kimisi Kürt halkı kabul edilmeli, tanınmalı ve gereken özgürlükler verilmeli diyor.Kimisi bu iş o kadar basit değil diyor.Kimisi Kürt-Türk diye ayırmayın Türkiye halkları eşittir diyor.Ve bazılarıda birlik, barış, çözüm naraları atıyor ki ne kadar samimi oldukları icraatlarından anlaşılıyor.
Bugün Nevruz bayramı.Tüm Orta Asya ve Orta Doğu halklarının bahar bayramı.Gerek Türki ülkelerde, gerekse diğer Orta Doğu ülkelerinde barış ve coşkuyla kutlanıyor, bizim ülkemiz hariç.Peki bizim ülkemizde nasıl kutlanıyor bu bahar bayramı.Şimdi Diyarbakır'a gidelim, onbinlerce kişi ellerinde bölücü örgüt paçavraları, terörsit başı posterleri ve terör örgütü giyisileriyle halay çekiyor, ayrımcı naralar atıyor.Birde Batman'a gidelim, orada da onbinlerce kişi ve manzara ayrı.Muş, Siirt, Van hatta ve hatta İstanbul'un göbeğinde dahi manzara aynı.
Bana ne garip geliyor biliyor musunuz? Bu insanlar birlik, çözüm ve barıştan bahsediyorlar.Düşünmeden geçemiyorum ne kadar samimiler diye.Bir yandan çözüm ve barış derken diğer yandan bölücü örgüt paçavraları, terörist başı posterleri açıyorlar.Amaçları ne, ne yapmaya çalışıyor halen anlamış değilim.Bildiğim tek birşey var bu olaylar birilerinin işine geliyor ve birileri bu olaylara izin veriyor.
Asıl içimi acıtan şu ki ulu önder Gazi Mustafa Kemal'in gençliğe hitabesinde söyledi şu söz kulaklarımda çınlar oldu "Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler." .İşte bu şartlar altında dahil görevimiz bellidir.Bu yalancı samimiylerin son bulması için Kemalist gençlik omuz omuza, ulu önderin yolunda yürümelidir.
Malum son dönemlerde bir Kürt açılmı meselesi almış başını gidiyor.Kimisi Kürt halkı kabul edilmeli, tanınmalı ve gereken özgürlükler verilmeli diyor.Kimisi bu iş o kadar basit değil diyor.Kimisi Kürt-Türk diye ayırmayın Türkiye halkları eşittir diyor.Ve bazılarıda birlik, barış, çözüm naraları atıyor ki ne kadar samimi oldukları icraatlarından anlaşılıyor.
Bugün Nevruz bayramı.Tüm Orta Asya ve Orta Doğu halklarının bahar bayramı.Gerek Türki ülkelerde, gerekse diğer Orta Doğu ülkelerinde barış ve coşkuyla kutlanıyor, bizim ülkemiz hariç.Peki bizim ülkemizde nasıl kutlanıyor bu bahar bayramı.Şimdi Diyarbakır'a gidelim, onbinlerce kişi ellerinde bölücü örgüt paçavraları, terörsit başı posterleri ve terör örgütü giyisileriyle halay çekiyor, ayrımcı naralar atıyor.Birde Batman'a gidelim, orada da onbinlerce kişi ve manzara ayrı.Muş, Siirt, Van hatta ve hatta İstanbul'un göbeğinde dahi manzara aynı.
Bana ne garip geliyor biliyor musunuz? Bu insanlar birlik, çözüm ve barıştan bahsediyorlar.Düşünmeden geçemiyorum ne kadar samimiler diye.Bir yandan çözüm ve barış derken diğer yandan bölücü örgüt paçavraları, terörist başı posterleri açıyorlar.Amaçları ne, ne yapmaya çalışıyor halen anlamış değilim.Bildiğim tek birşey var bu olaylar birilerinin işine geliyor ve birileri bu olaylara izin veriyor.
Asıl içimi acıtan şu ki ulu önder Gazi Mustafa Kemal'in gençliğe hitabesinde söyledi şu söz kulaklarımda çınlar oldu "Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler." .İşte bu şartlar altında dahil görevimiz bellidir.Bu yalancı samimiylerin son bulması için Kemalist gençlik omuz omuza, ulu önderin yolunda yürümelidir.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz